Annenin gebelik boyunca yeterli ve dengeli beslenmesi gereklidir. Tüm gebelik boyunca alınması gereken kilo 11-13 kg.dır. Bunun üzerinde alınacak kilolar doğum ve loğusalıktan sonra size gebeliğinizin hediyesi olarak kalacaktır. Gebelik sırasında gereksinim duyduğunuz kalori miktarında da bir miktar artış söz konusudur. Ancak bu artış hiçbir zaman aşırı yemenizi gerektirecek kadar değildir. Gebe olan ile olmayan kadınlar arasındaki kalori gereksinimi farkı sadece 300 kaloridir ve bu her öğünde 1-2 kaşık fazla yenilerek karşılanabilecek bir farktır. Gebelikte ilk üç ayda 0,5-1 kg, sonraki aylarda ise ortalama 1.5-2.0 kg, ağırlık kazanması uygundur. Gebelikte alınan kiloların ancak üçte biri yağ dokusundaki artışa bağlıdır. Tabloda ideal kilo alan bir gebede alınan kiloların yaklaşık dağılımı gözlenmektedir. Alınan kiloların yaklaşık 6 kilosu bebeğin doğumuyla birlikte kaybedilir. Su kaybı da buna eklendikten sonra ilk hafta sonunda yaklaşık 8 kilo kaybedilir.Gebelik boyunca 12,5 kg alan bir kadın doğumdan 2 hafta sonra gebelik öncesi kilosuna göre yaklaşık 4-4,5 kg daha fazladır. Daha sonra doğum sonrası 6. aya kadar 2,5 kg daha verilir. Gebelikte alınan kilo önerilenden ne kadar fazla ise gebeliğin hediyesi olan kilolar o kadar fazla alacaktır. Kalan kiloları egzersiz ve diyet ile verebilirsiniz. Egzersizin bir sakıncası yoktur ama diyet için emzirme dönemi sonrasını, en azından bebeğin ek gıdalara başladığı 6. aydan sonrasını bekleyebilirsiniz Temel Beslenme Prensipleri Gebelikte beslenmenin önemli prensiplerinden birisi günlük öğün alışkanlığının yeniden düzenlenmesidir. Üç temel (nispeten daha az miktarlarda) ve 2 ve hatta gerekirse 3 ara öğün gebelikte önerilmektedir. Bu yaklaşım gebeliğin erken döneminde bulantı ve kusma şikayetlerinin daha az görülmesine yardımcı olur. Öğünlerin 3 öğünde tıka basa yemek yerine bu şekilde ara öğünlerle desteklenerek bölünmesi ilerleyen gebelik haftalarında ise mide yanması,regürjitasyon gibi şikayetleri azaltır.Gebelik öncesine göre ek olarak günlük 20 gr. protein, 15-20 mg. demir, 500 mg. kalsiyum ve ortalama 300 kalorilik enerji alınması gereklidir. Hamileliğinizin son döneminde vücudunuz normalden çok daha fazla yorulacaktır, ve ihtiyacınız olan enerjiyi size karbonhidratlar sağlayacaktır. Ekmek ve tahıllar karbonhidrat açısından zengin besinlerdir. Vücuda enerji vermenin yanısıra, B vitamini, demir ve folik asit açısından da zengindirler. Buğday ekmeği, bulgur ve kepekli yiyecekler de zengin lif kaynaklarıdır. Bu yüzden bu yiyecekleri masanızdan eksik etmemelisiniz. Örneğin eğer canınız tatlı istiyorsa kepekli undan yapılmış üzümlü bir kek veya sütle hazırlanmış mısır gevreği yiyebilirsiniz. Kalori ihtiyacınızı karşılamak için tabii ki karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler tüketilmelidir. Ancak, yağlı ve tatlı yiyecekler günlük öğünün %7’sinden az olmalıdır. Hamur işi gıdaları da ancak düşük miktarlarda tüketmelisiniz. Buna karşın, aşırı kilo almayı önlemek için karbonhidratlı besinleri diyetten tamamen çıkarmak da yanlıştır. Eğer karbonhidratlar yetersiz alınırsa vücudunuz enerji sağlamak için proteinleri ve yağları yakmaya başlar. Böyle bir durumda 2 sonuç ortaya çıkabilir. Birincisi bebeğinizin beyin ve sinir sistemi gelişimini sağlayacak yeterli protein olmaz, ikincisi ise ketonlar ortaya çıkar. Ketonlar yağ metabolizmasının ürünü olan asitlerdir ve bebeğin asit baz dengesini bozarak beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilirler. Bu nedenle hamilelikte karbonhidrattan fakir diyet önerilmez. Pirinç, un, bulgur biri kompleks karbonhidrat kaynakları anne için enerji kaynağı olmanın yanı sıra B grup vitaminleri ve çinko, selenyum, krom, magnezyum gibi eser elementleri bol miktarda ihtiva ederler. Karbonhidratlar fazla miktarda tüketildiğinde ise bebek açısından ekstra bir yarar sağlamadıkları gibi sadece anne adayının aşırı kilo almasına neden olurlar.Proteinler hücrelerin temel yapı taşlarıdırlar ve amino asit denilen yapılardan oluşurlar. Amino asitlerin bir kısmı vücutta diğer maddelerden üretilebilirken esansiyel amino asit adı verilen bazıları vücutta üretilemez ve mutlaka besinler yolu ile dışarıdan alınmaları gerekir. Hayvansal proteinler tüm esansiyel amino asitleri içerdiğinden komplet proteinler olarak adlandırılırlar ve beslenmede son derece önemlidirler. Proteinleri saç telinden tırnağa kadar vücutta bulunan tüm hücrelerin yapı taşı oldukları gibi beyin ve sinir sisteminin gelişimi içinde yaşamsal öneme sahiptirler. Bu nedenle hamile kadınların günde 60-80 gram protein almaları önemlidir. Mikroskobik bir embriyoyu sağlıklı bir bebeğe dönüştürebilmek için milyonlarca ufak hücre gerekir. Protein esas olarak bu görevi yerine getirecek maddelerin oluşumunu sağlar. Hamileliğin son üç ayında günde 150 ila 200 gram protein almanız gerekir. Her biri iskambil kağıdı büyüklüğünde 75 gram kemiksiz et, tavuk veya balık mükemmel protein kaynaklarıdır. Ayrıca sebze temelli proteinler sağlayabileceğiniz nohut, mercimek ve fasulye gibi tahılları da unutmamak gerek. Protein açısından zengin olan bir çok besin aynı zamanda iyi birer demir kaynağıdır da. Hamileliğin son aylarında bebek doğumdan sonraki ilk aylarında kullanmak üzere demir depolar. Bu dönemde kan hacminiz sürekli arttığı için sizin de demire ihtiyacınız vardır. Eğer yeterli demir almazsanız, bebek vücudunuzda depoladığınız demiri kullanmaya başlayacaktır. Bu nedenle demir eksikliği genelde yeni doğan bebeklerden çok hamile kadınlarda sıkça görülür. Proteinin ana kaynağı hayvansal gıdalardır. Et, kümes hayvanları ve balık komplet proteinler içerirler. Bunun yanı sıra süt ve süt ürünleri de hayvansal protein gereksiniminin karşılanması açısından yeterli olabilir. Bitkisel ve hayvansal proteinler eşit oranlarda tüketilmelidir. Protein gereksinimi her gün 1 yumurta, 2 bardak süt, süt ürünleri, baklagiller (fasulye, mercimek, barbunya vb) ve et ürünleri (haftada en az bir kez) ile karşılanabilir. Kırmızı etin yağlı olmamasına dikkat etmek gerekir. Günde içilen 2 bardak süt bebeğe gerekli kalsiyumu karşılamakta da yeterlidir. Laktoz intoleransı nedeniyle süt içemeyenler bunun yerine peynir ya da yoğurt yiyebilir.Doktorunuz size gebeliğinizin 4. ayından itibaren demir ilacı ve gerekli gördüğü taktirde vitamin önerecektir. Eğer, anemik (kansızlık) iseniz demir preparatları gebeliğin başından itibaren verilebilir. Siz de gebelikte artan demir gereksinimini karşılamak için pekmez, kuru üzüm, kırmızı et, yumurta, kuru baklagillerden zengin gıdaların tüketilmesine önem vermelisiniz. Erken gebelikte demir vermenin tek sakıncası mide şikayetlerinden dolayı bulantı-kusma yakınmalarını artırabilmesidir. Hasta tolere edebildiği sürece verilmesinde sakınca yoktur. Normal koşullarda dengeli beslendiğiniz taktirde dışarıdan vitamin verilmesi gerekli olmayabilir. Doktorunuz sizin için vitamin desteğinin gerekli olup olmadığına sizin beslenme alışkanlığınızı değerlendirdikten sonra karar verecektir. En önemli konulardan biri de gebelik boyunca bol bol sıvı almaktır. Yeterince sıvı almak, özellikle gebelikte sık görülen idrar yolu enfeksiyonu, erken doğum tehdidi, bebeğin içinde bulunduğu sıvının azalması (oligohidramniyoz) gibi durumlarda faydalıdır. Özellikle, yaz günlerinde fazladan sıvı kaybı olduğu için yazın sıvı alımını daha da arttırmalısınız. Bol sıvı yanında posalı (lifli) gıdaların da tüketilmesi gebelikte sık görülen kabızlık şikayetlerini azaltır. Lifli gıdalar kepekli ekmek, yulaf ezmesi, barbunya, kepekli makarnalar, kayısı, kuru üzüm, bezelye, pırasa, esmer pirinç, ahududu ve kuruyemişte bol miktarda var.